(ANKARA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail’in İran’a yönelik akınlarının bölgede daha geniş ve derin çatışmalara yol açabileceği tasasını lisana getirdi. “En tehlikeli mevzulardan bir tanesi, rejim değişikliği sorununun bu formda konuşulmasıdır,” diyen Çelik, sivil altyapının maksat alınmasının akabinde rejim değişikliği telaffuzlarına geçilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bilhassa İran’da dini başkanın maksat alınması üzere bir yaklaşımın asla kabul edilemez olduğunu ekledi. Çelik, bu cins adımların “vahşette yeni bir evreye geçmek” manasına geleceğini ve herkes için son derece tehlikeli senaryoları gündeme getireceğini belirtti.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının akabinde kıymetli açıklamalarda bulundu. Çelik, toplantıda teşkilat çalışmaları, Dışişleri Bakanlığı sunumu ve AK Parti TBMM Kümesi’nin faaliyetlerinin değerlendirildiğini bildirdi.

Çelik, MKYK’de İsrail’in Gazze’deki soykırımı, Rusya-Ukrayna çatışması ve bilhassa İsrail’in İran’a yönelik saldırısının kapsamlı bir halde ele alındığını belirtti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sunumunun da bu çerçevede yapıldığını aktaran Çelik, kelam konusu akının bölgede nükleer tehlikeleri de beraberinde getirebileceği ikazında bulundu.

Çelik, “Nükleer tesislerin üzerine bomba yağdırılıyor. Atom Enerjisi Kurumu, ‘Natanz’da bir sızıntı var’ demişti lakin bu tehlike her an bütün bölgeyi daha büyük problemlerle karşı karşıya bırakacak sonuçlar doğurabilir,” dedi. Ayrıyeten, İsrail’in nükleer tesislerine yönelik ihtarların gereğince lisana getirilmemesinin ibret verici olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin nükleer silahlanma tersi tutumu

Türkiye’nin nükleer silahlanma konusundaki duruşunu netleştiren Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bölgede hiç kimsenin nükleer silah sahibi olmasını istemiyoruz” prensibini ortaya koyduğunu hatırlattı. Çelik, İsrail’in nükleer silahlara sahip olmasına sessiz kalınmasının eleştirisini lisana getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Netanyahu’ya bu mevzuyu şahsen ilettiğini söz etti.

Rejim değişikliği tehdidi ve sivillerin maksat alınması

İsrail’in İran’a yönelik akınlarının bölgede daha geniş ve derin çatışmalara yol açabileceğini belirtti. Çelik, şöyle konuştu:

“En tehlikeli bahislerden bir tanesi, rejim değişikliği sıkıntısının bu halde konuşulmasıdır. Kimsenin öbür bir ülkeye saldırarak, rejim değişikliğinden bahsetmek üzere bir yaklaşımı olamaz. Yani bu, şahsen terör aksiyonlarıyla birilerinin gerçekleştirmeye çalıştığının, İsrail’de hükümet eliyle gerçekleştirilmesi tavrıdır. Rejim değişikliğinden bahsetmek, hele de bir saldırıyı rejim değişikliği gayesine yanlışsız kaydırmak…. Evvel nükleer tesisler, nükleer silahların önlenmesi deniliyordu, gerisinden sivil altyapı vurulmaya başlandı. Artık ise rejim değişikliğinden bahsediliyor. Hele de İran’da dini önderin amaç alınması üzere bir yaklaşım asla kabul edilmez.

Ama İran’ın güvenliğine, ulusal egemenliğine, toprak bütünlüğüne dönük olarak bu formda bir sonraki basamağa götürülmeye çalışılması, rejim değişikliği ya da rastgele bir halde orada dini öndere dönük olarak bu türlü bir tavrın ortaya koyulması, vahşette yeni bir evreye geçmek demektir. O vakit herkesin en çok korktuğu senaryolar gündeme gelir. Bu da herkes için son derece tehlikeli olur. Kimse güvenliğinden emin olamaz.”

“Terörsüz Türkiye” gayesi ve yeni anayasa süreci

Türkiye’nin iç siyasetlerine da değinen Çelik, “Terörsüz Türkiye” gayesinden rastgele bir sapma olmadığını ve bu hususta olgunlaşmış bir stratejinin bulunduğunu aktardı. Silah bırakma sürecinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı tarafından takip edildiğini ve somut adımların atıldığını söyledi.

Yeni anayasa çalışmaları hakkında ise Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un açıklamalarına atıfta bulunan Çelik, milletin onayının her vakit gerekli ve sonuncu olduğunu vurguladı. Çelik, “İlk karar verici de millettir, son karar verici de millettir,” diyerek yeni anayasa sürecinde milletin onayının aranacağını söz etti.

Muhalefete dış siyaset eleştirisi

Çelik, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un “Avrupa Birliği’ne giden yol Silivri’den başlıyor. Baykar’dan başlamıyor” biçimindeki açıklamalarını “gerçeklikle ilgisi olmayan adrese teslim raporlar” olarak nitelendirdi.

Ana muhalefet partisi CHP’ye de dış siyaset konusunda tenkitler yönelten Çelik, “Sayın Özgür Özel idaresinin dış siyaset yazılımında sorun var,” sözlerini kullandı. Çelik, bölgede yaşanan gelişmelere karşı ana muhalefetin iç cephenin güçlendirilmesine katkı sağlaması gerektiğini vurguladı ve AK Parti’nin İran’ın güvenliğini, ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini yineledi.

Kaynak: Haberler.com